Ha

Arap alfabesinin altıncı harfi olan “ha” hadis kitaplarında isnaddan isnada geçişte işaret olarak kullanılmıştır. Muhaddisler hadislerin yazılışında birtakım rumuzlar kullanırlar. Bunlardan biri olan ha, birkaç isnadı olan hadislerin yazılışında isnadın birinden diğerine geçerken birinci isnadla ikincisi arasına konur. Buhâri'nin şu hadisi bu işaretin kullanılış şekline misaldir: “... Hz. Peygamber (s.a.s) “Ben kendisine ana-babasından çoluk çocuğundan ve bütün insanlardan daha sevgili gelmedikçe sizden birinizin imanı kemale ermiş olmaz” buyurdu. 302 Görüldüğü gibi hadisin Enes b. Malik'e varan iki isnadı yazılırken aralarını ayırmak ve ikisinin de aynı hadisin isnadları olduğunu göstermek üzere araya bir “ha” harfi konulmuştur. Bu harfin hangi kelimenin kısaltılmış şekli olduğu konusunda bir açıklık yoktur. Ancak bazı muhaddisler kullanıldığı yeri dikkate alarak olmalı, bu harfin “tahvil” kelimesinin; bazıları ise iki isnad arasını ayırdığı için hail kelimesinin remzi olduğunu söylemişlerdir. Bazılarına göre mağriblilerin isnadın bittiği yere geldiklerinde söyledikleri el-Hadis'in kısaltmasıdır. 303 İbnu's-Salâh, Ebu Osman es-Sâbûnî, Ebu Müslim Umer b. Ali el-Leysî gibi muhaddislerle Ebu Sa'd el-Halîlî gib muhaddis fakihlerin iki isnad arasına “ha” harfi yerine “Sad-ha” harflerini remiz olarak koyduklarına kendi el yazılarıyle yazılmış metinlerde muttali olduğunu, bunun Saha'nın remzi olduğu intibaını verdiğini kaydeder. Ona göre bu şekilde iki isnad arasına “sh” remzinin konulması, birbiri ardına zikredilen iki isnaddan birincisine ait metnin düştüğü vehmine kapılınmaması; öte yandan ikinci isnadı birinciye katıp ikisini tek isnad haline getirilmemesi bakımından daha doğru olur. 304

Kaynak : Diyanet İşleri Başkanlığı Hadis Terimleri Sözlüğü