İbn Mâce (209-273) ve es-Sünen Adlı Eseri

   İbn Mâce künyesiyle şöhret kazanmış Ebû Abdullah Muhammed b. Yezîd el-Kazvinî, 209/824 yılında Kazvin’de doğmuştur. Hadis tahsili için Rey, V âsıt, Basra, Kûfe, Bağdat, Şam, Mısır ve Hicaz gibi o devrin en önemli ilim merkezlerine seyahat etmiştir. Ali b. Muhammed et-Tanâfisî, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Hişâm b. Ammâr, Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr gibi meşhur hadis hafızlarından hadis almış ve onlardan çok miktarda rivayette bulunmuştur. İbn Mâce, 273/886 yılında Kazvin’de vefat etmiştir.137
   Hicrî V I. asrın başına kadar, Buhârî, Müslim, Nesâî, Ebû Dâvûd ve Tirmizî’nin eserleri şöhret bulmuş, henüz İbn Mâce’nin es-Sünen’i, Kütüb-i Sitte’ye dâhil edilmemişti. Ancak Muhammed b. Tâhir el-Makdisî’nin (507/1113), bu beş kitaba (usûl-i hamse) tahsis ettiği Etrâf kitabına İbn Mâce’nin eserini de eklemesinden ve “Şurûtu’l-Eimmeti’s-Sitte” (Altı İmamın Şartları) adlı kitabını telif etmesinden sonra İbn Mâce’nin kitabı da muteber hadis kitapları arasına girmeye başlamıştır. Bununla beraber onun yalancılık ve hadis hırsızlığı ile itham olunmuş bazı râvilerden gelen hadislere de kitabında yer vermiş olması, bazı hadisçilerin es-Sünen’in altıncı kitap sayılmaması gerektiği yönünde kanaat belirtmelerine yol açmıştır. Bu hadisçilerden bir kısmı, daha az zayıf râvileri ve daha az şâz ve münker hadisleri bulunan Dârimî’nin Sünen’ini, diğer bazıları ise İmam Mâlik’in Muvatta’ adlı eserini altıncı kitap olmaya daha lâyık görmüşlerdir.
   Bununla birlikte İbn Mâce’nin es-Sünen’i, bilhassa fıkıh bâbları yönünden büyük faydası dolayısıyla V II. asırdan itibaren Kütüb-i Sitte’nin altıncı kitabı olarak kabul ve rağbet görmüştür.138 İbn Mâce’nin eseri, M. Fuâd Abdülbâkî’nin tespitine göre, Mukaddime hariç, 37 kitap, 1515 bâb ve 4341 hadisten oluşmaktadır.139
   Daha çok Horasan ve çevresinde şöhret kazanmış bulunan Sünen-i İbn Mâce, özellikle kullanışlı olması nedeniyle bütün kusurlarına rağmen faydalı bir kaynak eser sayılmaya lâyık görülmüştür. Fıkhın diğer hadis kitaplarında bulunmayan birçok konusuna dair hadislere yer vermiştir. Bâb başlıkları konunun inceliklerini dile getirecek kadar özlü ve düzgün bir biçimde konulmuştur. Tertibi, tekrardan uzak, kısa ve düzenli oluşu cihetiyle oldukça kullanışlıdır.140
   es-Sünen, geniş bir mukaddime ile başlamaktadır. İbn Mâce burada, sünnete ittiba, hadislere saygı, hadis rivayet ederken gösterilmesi gereken titizlik, hadis uydurmanın vebali, Hulefâ-i Râşidîn’in sünnetine ittiba, bid’atlerden, cedelden, re’y ve kıyastan sakınma, iyi ve kötü çığır açma, ölmüş sünnetleri ihya, Kur’an öğrenimi-öğretimi, ilim ve âlimlerin fazileti, hayra delâlet, iman, kader, ashâbın fazileti, Hâricîler ve Cehmiyye gibi muhtelif konulara dair hadisleri rivayet ederek, Ehl-i Hadis’in düşüncelerini yansıtmıştır.141
   İbn Mâce, hadislerin mânâ ve muhtevalarıyla ilgili herhangi bir yorum veya açıklama yapma cihetine gitmez, hadisi uygun gördüğü bâb başlığı altında zikretmekle yetinir. Çok sık olmamakla birlikte, bazen kendisi, bazen de hocalarından naklen, hadisin sıhhat durumu, isnadı ile ilgili birtakım kısa bilgiler verdiği görülmektedir.

*137 Bkz. Zehebî, Tezkiratü’lhuffâz, II, 636-637.
*138 Koçyiğit, Talat, Hadis Tarihi, s. 249-250.
*139 İbn Mâce, Sünen, (nâşirin mukaddimesi), I. 7-8.
*140 Uğur, Mücteba, a.g.e., s. 287-8; Çakan, İ. Lütfi, a.g.e., s. 89.
*141 Bkz. İbn Mâce, Mukaddime 1-24, I. 3-98.